Karadenizde ev

Karadenizde ev

Her bölgenin kültürel birikimi, geçmişinden topladıkları tecrübeleri farklı olur
Karadenizin toprakları engebelidir,dağlar tepeler,yamaçlardan ibaret bir coğrafyada ev yapmak sadece bir arazi bulmakla bitmez,bu arazinin ev yapımına uygunluğu eskilere,tecrübeli yaşlılara sorularak öğrenilir.
 
yassı ve bir adamın kaldırabileceği büyüklükte taş konan arazi yaklaşık bir yıl beklenir
taşın altına karıncalar gelmiş yuva yapmışsa burya ev yapılır 
solucanlar gelir yuva yapmışsa  yapılmaz
 
bunu iki türlü yorumlamak lazım 
birinci yorum,karıncayı bereket sayarak ,toplumu motive etsin ,bol çocuk yapsınlar diye 
ikinci yorum ise solucan ,bir anlamda yılanı temsil eder ve bu evden hayır gelmez.
    işin aslı taşın altına solucanın gelmesi demek buranın nemli olduğu,toprağın temeli olmadığı kayma riskinin olduğunu ifade eder, topluma anlatmada zorluk yaşanmasın diye daha mistik hafızada kalacak   masalsı bir anlatımla işi çözmüşler.
   Evin delikankıları evlenecek yaşa gelmişlerdi,üç delikanlı ya üç ev 
babanın kafasındaki pröje gereği atadan kalma şu anda oturdukları evi yola cephe dikey bölerek iki kapının aynı avluya baktığı şekliyle, mevcut eve  wc ile banyonun ilave edilerek yeni bir ev daha meydana getirilerek  çözülecekti.
   Şimdi üçüncü bir eve ihtiyaç var,
   Evden çıkacak olan aksi bir talep olmazsa, evin en büyük çocuğudur 
yakın arazileri listelediler,komşu kapılara rahatsızlık vermiyecekleri hafif bir meyil araziyi en uygun ev arsası olarak belirlediler.
   Evin büyükleri ile mahallenin diğer akran büyükler toplanıp çay muhabbetinden sonra karar verilen araziye gidip muhtemel kurulacak evin,yönü,yüksekliği malzeme cinsi konuşulup karara bağlandı.
   Vadi boyunca kurulmuş olan mahalle evlerinin aynı patikadan istifade ile mümkün olan iletişimin,komşuluğun yapılması adına bazen çalınan ıslıkla bile anlaşmaları mümkün idi.
   Karadeniz yağmur ülkesidir,geçim kaynakları genelde tüm Anadoluda olduğu gibi hayvancılıktır,bunun yanında sahillerde deniz balıkçılığı,fındık ve Çayın yanında,kendi ihtiyaçlarını karşılıyacak kadar sebze ve meyve üretimleri de vardır.
   Mizah anlayışları gelişmiş kendi kendileri ile dalga geçen fıkralara gülecek kadar özgüvenleri yüksektır.
   Evin yapılacağı yere konulmuş olan taşın altına bakmak üzere yola çıkan ihtiyar heyeti,kendi aralarında , şimdilerde espiri denilen o zamanın diliyle mukallitlikler le dere boyu devam eden patika yoldan ilerleyıp hedefe ulaştılar.
   Taşı kaldırma vazifesi her zaman evin sahibi olacak gencin velisine aittır.
taşın başına geldiklerinde herkes biraz gergin biraz meraklı ama ciddiyetle taşın etrafına dizildiler,dört fındık ağacının ortasında,kocaman bir kızılağaçın arkasında zemini genelde post tutmıyan bu araziden kimse solucan beklemıyor olmalarından olacak, ev sahibi çok uzatmadan daire olmuş komşularının arasında eğilerek taşı kucağına aldı,
toprağa hiç bakmadan komşusunun suratına bakarak ,mimiklerinin ona söylediklerinden anlamıştıki,burası büyük oğlunun evi olacaktı.
    Hayırlı olsun
Hayırlı olsun
Hayırlı olsun
üç komşu üç dost ,sesleri ve niyetleriyle verdiği moral onu yeterince sevindirmiş olmalıki üçüne birden sarılarak sessizce cevap verdi,artık mahallenin bir hanesi daha olacaktı.
tütecek bir bacamız daha olacak
hep beraber söylenen
İnşallah sesi duyuldu
   Bu kucaklanan  taş evin temelinden sonra duvarın ilk taşı olacaktır,yeri belli ve çök önemlidır,zamanla maruz kaldığı baskılardan çatlamıyacak havanın etkisiyle yosun tutmıyacak yapıdadır,bu evin reisinden beklenen özelliklerin aynısı dır.
   Cuma günü namazdan sonra yapılan duanın konusu yeni hanenin konumu,sahibinin kıymetli tarafları,mahalleye olan katkısındaki güzellikler anlatıldıktan sonra,evin başlangıcından itibaren ferdi yapılacak işlerın dışındaki tüm işlerin imece üsüli ile yapılacağı,günlük işlerin dışında kalan tüm vakitlerin bu yeni hanenin yapılması ile ilgilenileceğı konuşuldu.
   Bu coğrafyanın en büyük özelliği % 80 -90 nem oranına sahip olmasıdır,
yığma bina
ilk tabliyeye kadar olan kısmı taş yığma üstu ddolma taş tır 
inşaat malzemeleri buna göre seçilmelidır,özellikle taşıyıcı kolon vazifesi gören babalar,omuz genişliği,makaslar kestane agacının özü olan bölgedeki adı ablak olan kısmıyla yapılır ,
Bu ağaçlar çok uzun zamanda yetiştiği ve çok bulunmadığı için çok kıymetlidır,genelde orman arazilerinden temin edilir,patika yollarda insan  gücüyle taşımak tan başka çare yoktur ,hele uzun ve kalın olanları taşımak insanüstü kuvvet gerektirir,buna rağmen bazen dört beş kişi aynı kerestenin altına girer yükü paylaşır bazen bir gün boyunca sadece bir adedi taşınabilir,ama hedefe ulaşıldığında yaşanan mutluluğun tanımı yoktur ,herkes çektiği çileyi unutup başarılarının tadına odaklanır,birinin ötekinden daha fazla kuvvet uyguladığı konusunda fikrini beyan la ayılara gönderme yaparak dalga geçip kahkahalarla gülerler
    Mahallenin müsait olan hemen her evin delikanlıları bu işin içinde oluşu evdeki hanımların da muhabbetlerinde  sadece bu konuyu konuşmalarına sebep olur,
sadece konuşulmaz ,aynı zamanda eşleri,babaları,evlatları olan erkeklere ortak mekanda buluşarak yine imece üsülü bir araya getirilen erzaklarla yemekler yapılır ,
özellikle yemeklerin şahı sayılan laz böreği nın yanına pirinç pilavı ve onun üzerine konacak sütlaçlar yapılır,
eğer,çeşitlendirmeye gidilecekse kuyruk yağlı lahana sarması,tamamen tereyağı ile köy peynirinden yapılan muhlama ve muhakkak köy tuzlu peyniri konulan kaymaklı ile taçlandırılır,
yemekler kadın erkek aynı sofranın etrafında muhabbetle ,keyifle,yenir.
   Akşama kadar harcanan enerji dökülen terden sonra zaten eğlenceli geçen çalışma saatlerini bitirip keyif yapacak zaman ayırıp Zentoba,Karasu,Deringöl,Dipsizgöl,Sarıgöl gibi isimlerle adlandırdıkları daha çok yüksekten akan suların çağlamasıyla oluşmuş mini göllerde yüzerek hem yıkanırlar hemde derenin soğuk suyunda vucutları civi gibi dinçleşir.
   Karadenizde sarkık göbekli ve memeli insan bulmak bunun için kolay değildir.
   Evet yorulur lar ama yükarda saydığımız yemekleri yiyen erkekler asla güçlerinden birşey kaybetmezler,zihinlerinde kendilerini sabaha kadar uyutmıyacakları herhangi bir hesap yada hesapsızlık olmadığı için ertesi gün de aynı işleri yapmaktan geri kalmazlar,yaş ortalamaları kadın ve erkeklerdeTürkiye ortalamalarının üzerindedir.
    Bu kereste temin etme işi ile ilgili ve sorumlu olan kişi ormanın haricinde de mahallenin dilediği tarlasından dilediği kişinin malını almaya yetkisi vardır,gezer bulur ve taşırlar,
bu iş ile ilgili ekibin dışında birde taş ekibi kurulur,bu ekip daha az ustalık gerektırdığı için ustalık vasfı daha düşük insanlardan daha çok tecrübesiz gençlerden seçilir,dereden taşınacak taşların şekli şemalı önemli değildir,önemli olan taşınacak yolun hazırlanması basamak haline geririlecek yoldan gerekli olan taşların kalınlıklarına göre yığılması dır.
    Temel aşamasına gelen hazırlıklar bittikten sonra kazma kürek zamanı gelmiştır,hemen herkes bu işin yapılmasına el atar ustası cırağı olmaz herkes gücü oranında kazır veya kürekle kazınan toprağı el arabasına koyarak,evin avlusu olacak olan bölgeye dökerek düz bir alanın  oluşmasını sağlar.
    Evin iskeleti ve çatısının örtülmesi kış ayından korumak için çatı kiremitleri örtülerek muhakkak başlanan sene içinde bitirilip çatı omuzunun bittiği noktaya kocaman bir bayrak dikilir,
iç kısım istisnalar hariç genelde ikinci seneye bırakılır.
   İç bölmeler,zeminin neminden kurtarmak adına temelden sonra yaklaşık iki metrelik taş duvarla topraktan uzaklaşılır, eğer alt kısma hayvanlar için bir ahır yapılacaksa bu yükseklik ikibuçuk metreye kadar uzatılır,yapılacak tabliye döşemesi için kullanılan keresteler en az beş santim kalınlığında ve yine dayanıklı ağaç olan karaağaç yada muadili dayanıklıkta ağaçlardan yapılır.
   Dış duvarlar,taş dolgu denen sistem olan iki dikine konan ağacın arasına kireçle harmanlanmış harç ile birbirine yapıştırılan benzer kalınlık ta ki çevredeki taşlarla yapılır,oluşan duvarın iç kısmı,daraba diye adlandırılan iki üç santimlik lambalarla geçmeli tahtalarla sonlandırılır.
  İç bölme duvarları için yine dört veya beş santimlik çam veya benzeri daha kolay bulunan ağaçlardan elde edilen kereste ile yapıldıktan sonra tavan kısmına daha ince üç santimlik lambalı birbirine geçmeli tahta lambiri ile yapılır.Kulanılan hiçbir kereste boyanmaz veya herhangi bir kimyasal işlem uygulanmaz tamamen doğal yoldan kurutulur ve uygulanır,evde yakılan şömine veya sobanın zaman zaman dışarıya kaçırdığı duman ağaçların yüzyıllarca yaşamasını sağlar ,asla kurt yemez zarar veremez.
   Evin bitmesi ikinci seneyı bulmuş
 hemen herkesin iki sene boyunca her fırsatta birlikteliğini sağlıyan bu ev yapma işi o mahallenin insanını aynı ortak dert ve sevincin adamı haline gelmesini sağlar,aynı yemekler yenmiş aynı şeyler konuşulmuş,aynı şeylere sevinilmiş ve üzünülmüştür,
   Herkesin herkesten emin olduğu herkesin herkese ait karakteri bildiği,gelir ve giderde de birbirlerine yakın bu insanlarda haset veya çekememezlik gibi gayri insani bir duygunun gelişmesi bunun için mümkün değildir.
onun için Karadenizde evlerın kapısı hiç kapanmaz
   Onun için Karadenizde ev demek aslında aynı çatı altına giren bir mahalle demektır,onun için Karadenizde ev demek aynı yaşam biçimi,aynı düşünmek,birlikte yaşamayı bilmek demektır.