Temmuz   ayında göç yolu üzerindeki  yerlerde yuva yaparak çoğalmasını tamamlayıp kış gelmeden tekrar sıcak iklimlere doğru giden kırlangıcın,yaptığı ama bırakamayıp göç etmekten vaz geçip sürekli orda kalmak istediği yuvasındaki evlatları ile olan yaşamını anlatır.

   Bütün sürü daha önce aynı yolculuğu yapmış tecrübeli kırlangıçların önderliğinde yaklaşık onar kilometrelik uçuşlardan sonra tünüyecekleri mekanları bulup dinlenmeye çekilmişti

göç edilen yerden bu gelinen nokta itibarı ile artık daha fazla ileri gitmeye gerek yoktu aranan iklim bulunmuştu hem yuva hem besin anlamında ihtiyaçlarını karşılıyabilecekleri bu bölge,geniş ve ince yapraklı ağaçların sık olduğu suyun ve güneşin aradıkları iklimi oluşturduklarından olmalı önderlerinin karar verdiği bu   konaklanılacak yer konusunda birkaç haylazın dışında kimsenin itirazı olmamıştı.

   Ağaçlar öyle sık ve gür yapraklı ki yerdeki çayır çimeni  bile görmek mümkün değil.,

   Kırlangıçlar genelde daha açık alanları severler,belki göç ettikleri yerlerin çoğu kum çöllerinden ibaret oluşundan mıdır bilinmez,böyle sık ağaç ve bitki örtüsünü kırlangıçlar için sadece beslenme adına zengin bir yer olmasının dışında hiçbir ,cazibesi yoktu,

bu açık alan sevdalarının etkisi ile olmalı yuvalarını asla ağaç dalları veya koğuklarına dere ,ırmak vb derinlıklerde kuytu yerlerde yapmazlar,hemen tamamı hem coğrafı anlamda yüksek yerlere veya çayır çimenin ve diğer haşare ve yılanların kolay ulaşamıyacağı sarkık kayalara yada bina damlarına yaparlar,

    Kırlangıçlar Genelde insana yakın kuşlardır kolay kolay insan sesinden ürkmezler,insanlarda senenin kısa bir döneminde gelip geçen bu kuşların , simetrisini makasa benziyen kuyruğunu,melodik sesini  sevdiğindenmi bilinmez onlara karşı ayrı bir sevgi ile bakarlar.

   Bu yılın göçmenleri arasında bulunan makaslı kırlangıç,

   Eşini bulmuş onunla bir yuva yeri arayışına girmişti,üçüşmaların ,arayışın sebebi kuracakları yuvanın öncelikle sürüngenlerin ulaşamıyacağı yer bulmak olduğundan,birlikte dalıp çıktıkları oyun tadındaki bu arayışı kolaya bağlamak için kendisinden önce eşini bulup ,işe başlamış olan sürü arkadaşlarının yuva yapmaya başladıkları okul damına karar verdiler.

kararın bir başlangıç olmasından dır,içlerine dolan sevincı okulun karşısında bulunan ağaçların arasına dala çıka yaptıkları sortiler ile yaşadılar.

   Hemen sürünün tamamı güneşten uzak yağmura karşı korunaklı ,ve batı istikametindeki oluklu çatının alltını yan yana dizdikleri yuva ile dolduracaklar dı.

herkes kendi işine konsatre olmuş,beslenmeye ayırdıkları zaman haricinde hiç boş durmuyorlar

etraftaki insanlar kırlangıç seramonisi dinlemenin tadını çıkarıyorlar.

   Yuvalar kısa bir zaman sonra tamamlandı

    anaç kırlangıçın koyduğu yumurtaların kuluçkadan çıkması için baba ile nöbetleşe yumurtaların üzerine oturuyorlar,üreme ve çoğalma içgüdüsünü veren Allah aynı oranda evlat sevgisi vermesinin sebebi de bu olmalı ,aksi halde bu çileyi bir kuşun aklına bırakmak mümkün değildir.

    Zaman gelmek üzere kendisinden bir iki gün önce yuvayı tamamlayıp kuluçkaya oturanlardan ilk yumurtalar çatlamış sessiz sedasız yavrular dunyaya gelmişti,sadece doğdukları yuvada değil hemen o kolanınin yuvalarının tamamında büyük sevinçler yaşanıyordu

    sürü sadece göçünü birlikte yapan değil aynı zamanda birlikte yaşıyan büyük bir aile haline gelmişti

    Nobette olan baba kırlangıç

    oturduğu yumurtanın kıpırdadığını hisstti durumun farkına varmiştı  yerinden kıpırdamadan annesinin gelmesini heyecanla bekliyordu,bekliyordu ama ,annesi daha yeni beslenmeye çıkmiş kısa zamanda dönmiyeceğini de biliyordu

şaşkınlık ve heyecan içinde ,yumurtaların sıçak tutulması için kabarmış tüylerin boğaz kısmına kadar olan kısmı ıslanmaya başlayınca ,sessizlik ve bu olağandışı durumdan olmalı ,hemen yan komşusu olan dişi kuşun dikkatını çekmişti

   Hemen başını yuvadan çıkarıp,sakin olmasını söyledi

ama ne mümkün

yavruya zarar verme korkusuyla

yerinden kalkamıyor

dar ağızlı geniş tabanlı yuvanın yanlarına ayaklarını basarak,kafasını çıkardığı deliğin giriş kısmına kadar kendini çıkarması lazım ama yapamıyor.

yuvadan çıkma çabaları esnasında istemeden ayaklarının değdiği diğer çatlamamış yumurtalarıda çatlatıp onların dünyaya gelişlerini kolaylaştırdı

komşu dişi yeni doğan kırlangıçlara zarar gelir endişesiyle önce kendi yuvasından çıktı sonya ayaklarıyla asıldığı çamurdan yuvasından minicik gagasıyla komşusunun kafa tüyünden çekip çıkardı,birkaç metrelik düşmeden sonra kanatlarını kullanıp çakılmasını engelliyen üçüşüna başladı,

anne hala etrafta gözükmüyor

kısa bie sortiden sonra yuvasına geri dönüp yavrularının başına annelei gelinceye kadar beklemek üzere tünedi.

saçaktan aşağıya sarkmış birkaç karıncayı midesine indirdi,kendini meşgül etmeye çalışıyordu,bitmiyen heyecanını  geçirmek için etraftaki ufak tefek temizlikler yapıyor, eşini yavrularının annesini bekliyordu.

    Anne yuvaya geldiğine ağzında eşine getirdiği kocaman bir kara sinek vardı,onca zaman bekleyen eşinin acıkmış olduğunu düşünüp ona yemek getirmişti,

olanlardan habersiz yuvanın dışında bekliyen eşine ağzındakini uzattığında dar ağızlı yuvanın içindekileri gördüğünde annelik duygularu tavan yapmıştı,aynı anda yuvanın ağzına boyunlarını uzatınca hiçbiri içeri giremedi,baba geri cekilip eşinin içeri girmesinden sonra o da içeri girip sevinçlerini paylaştılar.

    Yavrular için yaptıkları besleme ve beslenme faaliyetleri konakladıkları bölgenin zenginliğinden,dolayı çok zorlanmadılar,herkes kadar uğraş vererek yavrularını büyütmüşlerdi,

    Yavruların uçma zamanları geldiğinde havaya dalış şeklini özellikle ahenkle ,yavaş,ve anlaşılır biçimde yapıp biri dışında hepsini yuvadan uçuşa hazırladılar,yavru kuşlar artık uçmayı ögrenmiş sürünün parçası olmuşlardı,

birtek makaslı kırlangıç uçma konusunda tereddüt yaşıyor ,yuvanın bulundauğu saçaktan aşağıya düşeceği kanaatini yıkamıyor,korkuyordu,annesinin bütün numaralarına ,babasının bütün cesaret konuşmalarına rağmen uçuşa ikna olmıyan yavru komşularının kınamasına da aldırış etmeden ,akşama kadar yuvasının çıkış noktasından etrafı seyretmekten başka birşey yapmıyordu,ane babasının ,aç bırakma taktıkleride işe yaramamış diğerlerinin uçmaya başladıkları üç günü geçmiş olmasına rağmen yavru direniyordu,

    Baba son çare yavruyu sırtına alıp uçuşun verdiği keyfi görmesini sağlamak la ikna edeceğini düşündü,yavrunun hoşuna gitmiş olmalıki hemen kabul etti, minik ayaklarıyla sırtından kavrıyarak baba ile bütünleşince kendini garantiye aldığını zannetmişti,uçuşa geçtikten biraz sonra hızlanmaya başlıyan baba yavrunun rahatlamış olduğunu hissettiği anda ters bir manevra ile yere yakın bir noktada bıraktığında ,artık yavru kendisi tek başına havada ucuyordu,peşinden gelen diğer yavru kırlangıçların onu motive eden sesleri arasında sürüye katıldı.

   Artık yazın sonlarına gelinmiş liderler  hava durumuna göre yeniden göçün zamanını kollamaya başlamışlrdı,

nihayet karar verildiğinde hep beraber yola çıkacaklardı,

    Her yıl firesiz gezen büyük aileden biriolan makaslı kırlangıç ailesi bu göçe katılmamaya karar vermişti