23-07-2020

Adalet

Allahın yaratması bilindiği kadarıyla ondort milyar yıl önce bingbeg denen ilk patlama ile başlamış ve belli kurallarla kainatın yürümesini ve yaşatmasını sağlıyan kanunlara Dogal Düzen denmiş,

birmilyar samanyolu
ve her samanyolunda birmilyar güneş
ve onların binlerce uydusu gezegenler
hepsinin ayrı ayrı yörüngeleri ve vazifeleri,
ses hızı
ışık hızı
hep matamatik,illede matamatik
herşeyın bir olçusu ve kuralı ,yani dünya yörüngesinden bir santim şaşsa ertesi gün üzayın çöplüğüne kurban 
veya güneşle arasındaki mesafede en küçük şaşma ya dünyayı büzüla çevirecek yada sıcaktan kavurup yakacak
hep bir hesap ve kural içinde 
yada dünyadaki fotosentez ,insanlar ve hayvanlar oksijene,yapraklı bitkiler karbondiokside ,yani birbirine muhtaç,biri olmazsa diğeri yaşıyamıyor,düzen,illa hesap ,illa birbirine uyum
nizami alem 
    Birtek insan asi,birtek insan,düzene isyankar,
ormanı yakar,hayvana kıyar,
 
   İslam inancında Rahman ,ilk yaratma Rahim, bugünde devam eden yaratma sıfatı nın anlaşılır olması bundandır. 
bilindik insan tarihinin en fazla ellibin yıl kadar olması ilk kainatın yaratılışı ile arasında müthiş bir zaman farkı olması da ayrıca üzerine düşünülmesi gerekir ken 
hele hele bu ömri rakamlar karşısında insan ömrünün minikliği kıyaslandığında insanın ekolojik zincire verdiği zararın asıl anlamsızlığı ortya çıkar.
   İslamın sadece insana dair kurallar getirmesinin sebebi de burda gizlidir,ihtitacından fazla üretip,ihtiyacından fazla tüketmesine engel olmak için ,helal ve haram kavramlarını getirmiş,yani ceza ve mükafat kuralları koymuştur,bunun insanı disipline eden tarafının yanında asıl sebebi doğal nizamın korunmasına yönelik tir.
   Aslında çok basit ve yalın olan bu etme bulma dünyası tanımı,
   Trafik kuralları gibi uymazsan kaza yapar ,mutsuz olur,bedel ödersin dıyor
   Suyun döngüsüne engel olacak bir sanayileşmenin,etrafı kirletecek bir şehirleşmenin,havayı kirleterek ozonu delen bir yaşam biçiminin tüm insanlığa olan zararları artık herkesin bildiği gercek olduguna göre,helel ve haram kavramının asıl hedeflediği misyon bu olsa gerek.
    Yani Yartıcının asıl yapmak istediği kendisinin yaratıp,kurduğu düzenin bozulmasına insan eliyle imtihan başlığında engel olmak tır,yoksa helel haram kavramının anlamı ve amacı zayıf kalırdı.
    Daha küçük ölçeklerdede ,yani fert bazında ele alındığındada durum aynilik gösterir.
    size ait olmıyanı almak ,başkasına aiit olanı vermemek,fazla veya eksik alıp vermek hepsi aynı pröblem dahilinde görülmüş olmasının altındada,adalet denen terazinin şaşmaması gerektiğindendır.
   İslamda Adalet,herşeyi yerine koymaktır ,diye adlandırılmasının sebebide budur.
tükettiğin kadar üretmek
aldığın kadar vermek
kirlettiğin kadar temizlemek
kazandığın kadar harcamak
    la anlatılacak bu tanımı içselleştirdiğimiz zaman dünyanın belkide kainatın doğal düzenini bozmadan ve hatta Yratıcının korunmasını istediği kendi kurallarına dokunmadan yaşamayı ve gerçek barışı yakalamış oluruz.
   açlık
   savaş
   fakirlik
      % sekseninin ürettiğini % yirminin tüketmesiyle direk alakalıdır
%yirmi savaşmaz % seksenini savaştırıp kendi yaşar
% seksenine savaşmaları için kurduğu tuzaklar ı pröjelendiririken kullandığı argümanların hiçbirinin kuralı,etiği,adaleti yoktur,o hertürlü değer yargısını kendi pröjesine malzeme yapar,
   Elindeki medya araçları ile  sanaryolar yazarak (Irakta kimyasal silah var yalanı örneğindeki gibi) hayali süçlar isnad edip savaştırmak istediklerini birbirine düşürür ve asıl maksadı olan % yirminin yaşaması ve refahına hizmeti gerçekleştirmiş olur.
   Basit bir denklem
neden sonuç ilişkisine yönlendirilmiş insan 
ordan çıkıp
bu kavgadan kimin galip çıktığı veya çıkacağına bakmadan
bu kavgadan kim kazançlı çıktığına baksa,bir üçüncü tarafın olduğu görecek ,pröje anlaşılacak ve ,adaletin şaşması engellenecek.
 
Adalet bence Yaratıcının kurduğu düzenin adıdır
son tahlilde hiç şaşmaz,mudahiller sadece zaman farkı yaratır,başka hiçbir etki ve katkı yapamaz.
onun için hemen her emri adaletin tesisine hitap ve hizmet eder,adaletin bozulması nın adaleti bozana da faydası olmaz,
açlıktan ölen kadar öbezlerin olması bundandır
açlar kadar kilolu olanların olması bundandır
güvenliği artıranların sayısı ile hırsızların sayısının aynı olması bundandır
borçlu insan sayısı ile faiz yiyen insan sayısının aynı olması bundandır
bedenini kurtaran insan sayısı ile beynini kaybeden insan sayısının aynı olması bundandır
herşeye sahip oldüğü halde mutlu olmıyan ile mutevazi insanların beynen ve bedenen sağlıklı olmaları bundandır
    İnsan ne yaparsa yapsın kendine yapar, diyerek insanı ikaz etmesi bunların tamamındandır.
  
   Doğal düzen 
Trafik düzeni gibidir uyulmazsa kaza olur,oluncada sorumlusu trafik değil kendisidir
   beyinden başlar bedene,evden başlar beldeye,ilinden başlar ülkene  tüm dünyaya ve evrene
çop üretmeye başlıyan insanoğlu kendi beynini ve bedenini çöp haline getirenleri sorgulamazsa sonuç adalete gitmez,
 
    adalet düşüncede,beyinde gönülde başlar,hayata uygulama ile devam eder,kendi kadar karıncayı da düşünür,ekolojik zincirin aslında kendisini hayata bağladığını gerçeğini bilir.
sonsuz almak ve sonsuz varlığa sahip olmak mümkün değildir,çünki herşeyin bir sonu vardır,sonsuz ve sonsuzluğun sahibi Allahtır,o ortak almaz, tahtını insana kaptırmaz,Haddinizi bilin ,hiç akıl etmezmisiniz diye sık sık ikaz etmesinin sebebi budur.
   Doğal düzen in korunması ekolojik zincirin halkalarına saygı ile akıl ile Adalet ile hizmetle mümkündür,
yere ve uzaya çöp atmamak
çöp üretmemek gezegenin ikliminin değişmesine katkı vermemek
başkalarının tenefüs yoluyla yutaçağı tükürügü yere atmamak
tüketeceğin oksijen kadar ağaç dikmek
eğitimin kadar misyonuna hizmet etmek
yenilikler keşfederek insana ve ekolojiye fayda sğlamak
ekolojik hayatın devamlılığına ve kolay yürümesine katkı sağlamak
curmü oranında insanın ruhuna ve yaşıyan bütün varlıkların bedenine ve beynine
doğal düzene  olumlu katkı vermek,
 
Doğal düzen ekolojik zincirin üst başlığı ise bu başlığın ana metni adalettir.