13-11-2021

Batum'da Bir Gece

Bugün 13 ocak 2015
    Batum'dayım saat 24 civarı.
Her yer havai fişek le aydınlanıyor, ben penceremden denize doğru uzanan Bakrationi denen caddeyi seyrediyorum, lambalardan daha çok ışık veren fişeklerden yaklaşık yarım saat süren bu seremoniyi anlamlandırmaya çalışırken ,itfaiye araçlarının acı acı öten sinyal sesleri bir yangının başladığının habercisi olarak bana bunları not et diyordu.
    Sabah hava güneşli ve ılık olmasına rağmen ,sokaklarda yürüyen üç beş kişiden başka koca Batum'da kimse yok gibi ,insanların hayat ve çalışma enerjileri çok sönük ,her yaptığım sosyal yada ticari muhabbet insanların hayatla ilgili beklentilerinin enerjileri ile alakalı olduğunu kolaydan ve çoktan anlamıştım.
    Hem paraları yok hem de çalışmıyorlar ,çalışmak istemiyorlar ,azim yok ,kolaya talipler ,hemen her sokaktaki nüfusun % 10 nu yerli ve yabancı karışık olmak üzere fahişe ,herkes gibi onlarında gerekçeleri var ,hatta onları barındıran , pazarlayan ,onlardan para kazanan herkesin de gerekçesi var ,hayat korkusu ve onun besleyeni para.
     Onları bu hale getiren belki yeni bir yaşam biçimine uyum ve  dönüşüm süreci ,belki sosyalizmden kapitalizme uyum hiç fark etmez ,sonuç aynı ,vermeden alma duygusu ve düşüncesini  dünyanın her yerindeki insanlar gibi hayat kaygısı zannediyorlar ,hakkettikleri kadar yaşamaya razı değiller ,emek için lazım olan eğitim yada bilgi olmayınca ve sermaye de bulamayınca ,değerlerinden yemeye başlamışlar ,insani olan ne varsa tüketmişler.
     Kur,an'ın bir ayeti aklıma geliyor
     kıyamet çok yaklaştı
     Yarabbi artık kimseyle dertleşmeyeceğim ,karınca gibi ateşi söndürmek için su taşımaya devam edeceğim ,sen bana güç ver ,sen ol başkası olmasa da olur.